UND Başkanı Şerafettin Aras, “Türk şoförlerinin Schengen vizesi alması hem uzun bir süreç alıyor hem de verilen vize süreleri çok kısa tutuluyor. Bu durum, Türkiye’de üretim yaparak Avrupa’ya ihracat yapan Avrupalı şirketlere de olumsuz yansıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Üretim ve Lojistik Rolü
Türkiye, bölgesindeki en büyük üreticilerden biri olarak, ürettiği ürünlerin önemli bir kısmını ihraç ederken, ithalatı da yoğun bir şekilde gerçekleştirmektedir. Sanayi ürünlerinde ithalata dayalı ihracat yapması, ülkeye önemli miktarda ürün giriş-çıkışı sağlıyor. Türkiye’nin en büyük ticaret partneri olan Avrupa Birliği (AB) ile yapılan ticaretin büyük bölümü karayolu ile taşınmakta, bu da uluslararası nakliye ve lojistik sektörünün gelişmesine büyük katkı sağlamaktadır. Ancak, Türkiye’nin güçlü lojistik yapısına rağmen, AB ülkelerine yapılan taşımacılıkta sürekli engellerle karşılaşılmaktadır.
Uluslararası Nakliye Sektöründe Yaşanan Sorunlar
Türk nakliye sektörü, ikili geçiş belgeleri, uzun sınır beklemeleri, transit geçiş belgeleri, kaçak göçmen sorunları ve en önemlisi Schengen vizesi gibi sürekli artan zorluklarla boğuşmaktadır. Bu sorunlar, Türk şoförlerinin Avrupa’ya mal taşımalarını zorlaştırmakta, sektörü hem şoför hem de vize sıkıntısıyla karşı karşıya bırakmaktadır. UND Başkanı Şerafettin Aras, Schengen vizesi sürecinin pandemi öncesinde 3-4 gün sürdüğünü, ancak günümüzde bu sürecin 2,5-3 ayı bulduğunu ve bu sürecin sonunda şoförlere yalnızca kısa süreli vizeler verildiğini vurgulamaktadır.
Vize Engellerinin Etkileri
Türk şoförlerine yönelik vize engelleri, Türkiye-AB ticaretini olumsuz etkilediği gibi, Türkiye’de üretim yapan Avrupalı firmaları da zarara uğratmaktadır. Aras, Schengen kurallarına göre vizeye 15 gün içinde yanıt verilmesi gerektiğini, ancak bu sürenin çok daha uzun sürdüğünü belirtmektedir. Ayrıca, Avrupa’dan Orta Asya’ya yapılan ticarette Türk TIR’larının büyük bir payı olduğu, vize sorunlarının bu ticareti de tehlikeye attığı ifade edilmektedir.
UND, bu sorunların çözümü için Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere çeşitli girişimlerde bulunmaya devam etmektedir. Vize engelleri, sadece Türkiye’nin değil, AB’nin de çıkarlarını zedeleyen bir durum olarak öne çıkmaktadır.
